CHP BÖLGE LİDERLERİYLE DE GÖRÜŞMELİDİR

Türkiye’deki Suriyeliler konusunda konuşan temsilciler, “yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa tavır, kayıt dışı ekonomi, uyum ve koşulların iyileştirilmesi, eğitim” gibi önemli konularda bir çok doğrunun altını çizerlerken, sistem ve emperyalizm tartışmasına girmemeye özen gösterdiler. Suriye’den göçü Esad’a bağlayan, neredeyse bütün faturayı Esad’a çıkaran konuşmacılar, adına “iç savaş” denilen savaşı kimin körüklediği, bu kadar Suriyelinin nende Türkiye’de olduğu bu işin siyasi sorumlusunun kim olduğu sorularını da cevapsız bıraktılar…

Türkiye’deki Suriyelilerin dönüşü ile ilgili olarak, birçok konuşmacı, birçok kişi ve çevrenin hoşuna girmese de haklı olarak “süre uzadıkça dönüş oranı sürekli azalır” vurgusu yaptılar…

DIŞ MÜDAHALE DEMOKRASİ GETİRMEZ

“Suriye ile ilgili hükümet hep yanlış hesap yaptı, öngörlerinin hiç biri tutmadı, Esad’ın gitmesi gündemin birinci maddesi oldu. Şimdi dönüp gidenlere bakalım” diyen eski CHP Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin “40 milyar içerideki Suriyelilere 100-150 milyar Dolar’da silaha harcandı. Cihadcı örgütlere esnek davranıldı. Bu politikalardan vazgeçmeli. Esad’la doğrudan temas kurmalı. Dış müdahaleler demokrasi getirmez. Suriye, Mısır ve İsrail ile Büyükelçilik düzeyinde ilişki kurulmalı” dedi…

GÜVENLİ BÖLGE

Barış ve savaş tartışmalarında olduğu gibi, Türkiye, Rusya ve İran arasında Ankara’da yapılan toplantı sonunda yapılan açıklamalarda öne çıkan “Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği” vurgularına rağmen AKP temsilcilerinin ısrarla öne çıkardığı “Güvenli Bölge”yi savunan kimsenin neredeyse olmadığı konferansta, birkaç konuşmacı “güvenli” denen bölgenin demografik yapıyı değiştirmeye yönelik mühendislik çalışması olduğu da özel olarak vurgu yaptılar…

Bu konuda belki de en çarpıcı yaklaşımı Hüsnü Mahalli yaptı. Mahalli, “orada yaşayan Kürtler var zaten. Onları mı bölgeden çıkaracaklar. Bir Halepliyi mi, Cerablusluyu mu, Afrinliyi mi güvenli bölgeye yerleştirecekler” dedi.

GÜÇLÜ SEÇENEK SAVAŞ DEĞİL, BARIŞ OLMALIDIR!

CHP’nin bu doğru hamlesi, bütün çevrelerce hem ülkemizde mülteci meselesinin doğru bir zemine oturması ve giderek bitirilmesi açısından, hem de bölgemizde savaş dışında “barış” gibi önemli bir seçeneğin olmasını işaret etmesi açısından dikkate alınmalıdır…

İktidar, ABD ile “Sınırlı Güvenli Bölge” anlaşması yapmış olsa da yalnız kaldığını görmeli, 8 yıllık yanlış politika ısrarından vazgeçmeli. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in, “ABD ve Türkiye Suriye’nin kuzeyinden çekilmelidir” uyarısı dikkate alınmalı, sorunun çözümü ve yeni göç dalgasının yaşanmaması için savaş değil, barış girişimleri öne çıkarılmalı, bölgede yalnızca Şam’la değil, Şam’la birlikte Kürtlerle de görüşülmeli, yeni bir macera yerine Kılıçdaroğlu’nun “ABD-Rusya arasında gidip gelmeden, Ankara ve Şam arasındaki yol barışa giden en kısa yoldur” vurgusu hiç değilse 8 yıl sonra dikkate alınmalıdır…

CHP ise, doğrudan Genel Başkan Kılıçdaroğlu düzeyinde, hem bu meselenin çözümünde, hem de barış için bölgenin bütün liderleriyle yani Putin’le, Ruhani’yle, Barham Salih’le, Barzani’yle, Gantz ya da Netanyahu ile Mahmut Abbas’la, Sisi ile görüşmelidir. İşte o zaman uzunca bir süredir 82 milyona dayatılmış ezberler bozulur, başka bir Türkiye ve başka bir bölge konuşulmaya başlanır…

30 Eylül 2019, İstanbul

Necdet Saraç