MUHALEFET ADIMLARINI HIZLANDIRIYOR

Dini, etnik ya da politik kimliklerin etkisinin kırıldığı, “eski” etki alanlarının ortadan kalktığı bir ortamda krizin sınıfsal çelişkileri öne çıkarması ve her şeyi sınıfsal bir zemine çekiyor olması, sınıfsal zeminde yükselen eşit yurttaşlık talebini öne çıkartıyor.

Türkiye, kapitalizmin tipik sonuçlarını yaşıyor: Küçük bir azınlık büyük bir çoğunluğu hem sömürüyor, hem de derin bir yoksulluğa itiyor. Yoksullukla zenginler arasında makas sürekli büyüyor, eşitsizlik derinleşiyor. İktidar eşitsizliği ortadan kaldırmak yerine eşitsizliği normalleştirmeye çalışması geniş kesimlerde öfkeyi büyütüyor. Elektrik, doğalgaz faturalarını normalleştirme yerine “evde atletle dolaşmayın” önerileri bu öfkeyi görünür hale getiriyor.

TÜRK İŞ’in açlık ve yoksulluk raporu ve ortaya çıkan yüzde 90’ın yoksulluk sınırı altında yaşadığı gerçeğini dini ve milliyetçi söylemler bile etkilemiyor!

Ülkenin bütün geliri de, zenginliği de oligarşinin elinde toplanıyor. Özelleştirme ya da kamufle edilen yeni haliyle “kamu-özel işbirliği modelinin” zenginleşmenin en önemli aracı haline dönüştürülmüş olması, milletin ortak malı olan arazilerin, milletin vergileriyle oluşan hazinenin özelleştirme adı altında zenginlerin hizmetine sunulmuş olması derin bir mutsuzluk yaratıyor. Isparta örneğinde açıkça ortaya çıktığı gibi elektrik dağıtım şirketlerinin de beşli çetenin eline geçmiş olmasının “tesadüf” olmadığı ve “soygunun yasallaştırıldığı” açıkça görülüyor!

Çok açık ki, yaşananlar bu sistemin bir sonucudur, restorasyon bu sistemi değiştirmez, ömrünü uzatır, bu nedenle geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi “kamuculuk yeniden hatırlanmalı”, kamucu ve planlamacı politikalar sorunların çözümünün merkezine oturtulmalı! 

Hem 12 Şubat’ta “Millet İttifakı”nın 6 siyasi partisinin buluşması, hem de HDP dahil 8 sol partinin yeniden buluşacak olması düne göre bugün daha önemli bir hale geliyor! Başka bir dünya, başka bir Türkiye mümkün diyenlerin ne söyledikleri bu yüzden önemli…

9 Şubat 2022, İstanbul

Necdet Saraç

Schreiben Sie einen Kommentar