DEĞİŞİMİ İKTİDAR DEĞİL MUHALEFET SAĞLAR

Geçen hafta Saraçhane’de, önceki gün de grup toplantısında da gördüğümüz gibi CHP’nin neredeyse her toplantısında “iktidar iktidar” sesleri yükseliyor. Çünkü iktidar son yirmi yılda ilk kez el uzatıldığında ulaşılacak kadar muhalefete yakınlaşmış durumda! Kılıçdaroğlu’nun ittifak politikası da tuttuğu için parti üyesi de, seçmeni de bunu açıkça görüyor. Adaylıktan kaynaklanan tartışmalar zamana zaman yan yana yürüme duygusuna irtifa kaybettirse de değişim isteyen seçmen, partisi ne olursa olsun 6’lı Masa’nın parçalanması bir yana daha da genişlemesinden yana. Son bir-iki aydır çeşitli toplantılar, söyleşiler nedeniyle gittiğim Adana, Malatya, Bursa, Erzincan, Bitlis gibi şehirlerde bunu gördüm… Aynı duyguyu yurtdışında, İngiltere, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde katıldığım toplantılarda da gördüm…

Duygu bazen dokunulabilecek, hatta elle tutulacak hale gelir. Seçmen bunu yaşıyor. Muhalif seçmenin hafızasında 2019 yerel seçimlerindeki başarı halen diriliğini koruyor. Seçimlere 5-6 ay kala bu duyguyu ve inanmışlığı büyütmek muhalefetin elinde. Muhalif seçmen, hatta “kararsız seçmen” Erdoğan iktidarının ne yapacağını ezbere biliyor ama muhalefetin ne yapacağını tam bilemiyor!  

İmamoğlu davasındaki hukuksuz ve vicdansız karar da, HDP Eş Başkanlarına hem de kendi ilçe binaları önünde uygulanan ambargo da seçimler yaklaştıkça Erdoğan iktidarın da yumuşama bir yana sertleşmenin daha da artacağını açıkça gösteriyor. Nitekim İmamoğlu’nun “terörle iltisaklı elemanları işe alma” yalanıyla görevden alınması bile konuşuluyor hale gelmesi bunu gösteriyor. Belli ki bugün ülkenin en statükocu partisi haline gelen AKP iktidara tutunmak için her şeyi yapacak, devletin her tülü olanağını da kullanarak örgütlü kötülüğü büyütecek!

O halde asıl mesele muhalefetin tavrında! Türkiye’de değişim olacaksa bu yalnızca yaşanan ekonomik ve siyasi krizin bir sonucu olmayacak. Ekonomik kriz iktidarı yıpratır ama örgütlü ve inanmış bir kitle hareketi yoksa iktidardan düşmez. Üstelik göç, savaş, enerji gibi alanlarda popülist politikalar bu kadar ayyuka çıktığı bir ortamda hiçbir iktidar kendiliğinden düşmez! En son İtalya, İsveç, Brezilya seçimlerine bu gözle de bakmak gerekir! İtalya ve İsveç’te faşizmden beslenen aşırı sağ, Brezilya’da merkez sağdan da beslenen sol kazandı!

YARININ TÜRKİYE’Sİ

İmamoğlu’na verilen cezanın asıl olarak iki amacı olduğunu geçen haftaki yazımda belirtmiştim. İmamoğlu’nu cezalandırma hamlesinin birinci nedeni, seçimle İstanbul kaybeden Erdoğan’ın hukuk hilesi ile İstanbul’u alma hamlesi iken, ikincisi de İmamoğlu üzerinden CHP’de ve 6’lı Masa’da tartışma yaratma hamlesiydi.  

Bir çok komplo teorisiyle beslenerek Türkiye gündemini birkaç gün meşgul eden bu iktidar hamlesi, Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nu CHP Grup Toplantısı’na davet etmesiyle geliştirdiği hamleyle boşa düştü. Bu hamle, iktidara ters köşe yaptığı gibi, adaylık tartışmalarını geçici olarak durdurarak CHP seçmenin de bir rahatlama yarattı!

Schreiben Sie einen Kommentar