İMAMOĞLU EL YÜKSELTTİ

Oysa basın toplantısında İmamoğlu uzun uzun ve tek tek örneklerle İçişler Bakanı’nın açıklamalarına cevap verdi. Soylu’nun “görev suçu” işlediğini söyledi, arkasından da “Soylu son kullanma tarihini doldurmuştur. Artık Sayın Bakan’ın ne şapkası ne tavşanı vardır” dedi! Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın da kendisine itham edilen “suçları” işlediğini tarih ve sayılarla verdi! Arkasından “biz ılık su demokratları değiliz” diyerek meydan okudu; “Yargıyla, siyasi baskılarla, bizi millete hizmet etme yolundan çevirmeye kalkarsanız, İstanbul’un iradesiyle oynamaya kalkarsanız gök kubbeyi başınıza yıkarız. Hiçbir sıfata gerek olmadan, başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’yi mahalle mahalle, cadde cadde dolaşarak, Mersin’de, Adana’da, Diyarbakır’da her yerde anlatacağım…”

KAVGAYI BÜYÜTMEK

Önümüzdeki günlerde hem İmamoğlu ile ilgili alınacak karar, hem de HDP ile ilgili alınacak kararlar yapılacak seçimin de kaderini belirleme gücüne sahip olacak. Bugüne kadar alınan “hukuki kararlar” ve mevcut bütün veriler hukukun üstünlüğünü değil, üstünlerin hukukunun öne çıkacağını gösteriyor. Belli ki, iktidar medya dahil her alanda muhalefetin nefes borularını kesmeye çalışacak, muhalefete de hukuki olarak manevra alanı tanımayacak. Üstelik bunlar İmamoğlu’nun basın toplantısında dediği gibi, “bunlar yalnızca Aysbergin görünen yüzü” olacak, arka planda devletin bütün olanaklarını arkasına alan daha devasa bir güç hep devrede olacak!

Muhalefet bunu görerek harekete ederse, hem adaletsiz uygulamalarda, hem de meydanlarda daha görünür hale gelirse milyonlardaki kaygı ve korku yerini cesarete bırakır. Kendi seçmen kitlesini motive eden muhalefet hareketi arada kalan, kararsız kalan geniş kitleleri de etkiler ve yüzde 50’nin çok üzerinde bir kitle sandıkta değişimin yanında yer alır. Seçim matematiği ve kamuoyu araştırmaları bunu gösteriyor. Bunun için muhalefet siyasi cüreti arttırmalı! Seçimlere 4-5 ay kala muhalefetin önündeki seçenek tek, İmamoğlu’nun dediği gibi “kavgayı büyütmek” ve mücadeleyi bütün vatan sathına yaymak! Çünkü bu kavga “hattı müdafayı aşan, sathı müdafaya” dönen, otokrasiyle demokrasi arasındaki bir kavgaya dönmüştür!

4 Mayıs 2023, İstanbul

Necdet Saraç

Schreiben Sie einen Kommentar