MEYDAN OKUYANA MEYDAN OKUMALI

Muhalefet kerelerce “erken seçim” dedi, Erdoğan ve Bahçeli de kerelerce “seçim tarihi değişmeyecek, seçimler 18 Haziran’da olacak” dediler ve beklenen oldu: Erdoğan seçim tarihini 14 Mayıs olarak ilan etti. İşin ilginci buna şaşıran hiç kimse de olmadı! 

Hem vesayetçi, hem de statükocu olan Erdoğan ve partisi AKP bütün hesabını kendi iktidarının ömrünü uzatmak üzerine kurmuş durumda. İktidarın kurgusu böyle olunca yalnızca hukuk önemsizleşmekle kalmıyor, pragmatizm yerini “iktidar için her yol mübahtır” diyen makyavelizme bırakıyor!

Türkiye Anayasasında yazıldığı gibi bir hukuk devleti olsaydı, seçim yasası ve tarihi bu kadar kolay değişmez, Erdoğan da kendi koyduğu kurallar nedeniyle üçüncü kez aday olmazdı! Açık ki, CHP, İYİ Parti ve HDP desteğini alamayan Erdoğan’ın, meclisi feshederek seçim tarihini öne çekmesi onun hukuki olarak üçüncü kez aday olmasının önünde engel olsa da, Erdoğan aday olacak ve YSK’nın da böyle bir kararı “onaylamak” dışında başka bir tercihi olamayacak! 

Erdoğan yalnızca yargının değil, asker, polis ve jandarma başta olmak üzere devlete ait bütün kurumların kendi kontrolünde olduğunu bildiği için seçim tarihiyle de oynuyor, hukukla dalga geçer gibi kendi adaylığını tartışmaya bile açmıyor.

Sanki bu ülkeyi 21 senedir yöneten kendileri değilmiş gibi, en üst perdeden muhalefete meydan okumakla kalmıyor, muhalefete “darbeci ve sömürgeci heveslileri” diyerek adeta küfür ediyor ve şöyle diyor; „Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün, Altılı Masa diyerek karşımıza çıkan bu darbe şakşakçılarına, müstemleke heveslilere ‚yeter‘ diyecektir!“

KADIYI ŞİKAYET EDECEK YER YOK!

Schreiben Sie einen Kommentar